16 Eylül 2009 Çarşamba

Foça'da Yaza Veda

Güzel bir balıkçı kasabasında noktalamak istedik tatilimizi. Gönlümüzce karides, kalamar ve midye yiyerek bitirmek istedik. Foça'ya çok uzun yıllar önce gitmiştim ve hayal meyal hatırlıyordum. Ama bu yaz televizyondaki bir gezi programında izlediğim Foça beni adeta büyülemişti. Hiç unutmuyorum o gün annemle Büyükada'ya denize girmeye gitmiş ve büyük bir hayal kırıklığıyla kerhen o bulanık sularda yüzmüştük. Hemen akşamına televizyonda Foça'nın maviliklerini izleyince büyülenmemek ne mümkün... Foça'ya adım attık ve limanda küçük bir otelin çatı katına yerleştik. Önümüzde balıkçı tekneleri, liman ve deniz. Mis gibi bir hava, müthiş bir huzur, sahilde güneşlenen kediler, evinin önünden denize giren teyzeler... Hayat bu işte ya!!!Üstelik şans eseri sevgilimle otelimize çok yakın bir koy keşfettik. Ağzımız kulaklarımızda denize attık kendimizi. Bu sene finali burda yapmak kısmetmiş. Çok bereketli bir yaz oldu. Çok güzel denizlerde gönlümce bol bol yüzdüm. Darısı gelecek senelere.Akşamüstü karınlar acıkmış kendimizi limana attık. Salaş bir balıkçı restoranında midye tava ve kalamarı ben resmen parmaklarımı yiyerek yedim :) Gece için mekan keşfine çıktık. Sahilde yürürken evlerinin önünden denize giren insanları inceledim. Ellerinde kitapları sahilde oturanlara baktım. Bir köşede tavla oynayanlar, bir köşede meditasyon yapanlar, balkonunda kahve içenler derken ben niyeti iyiden iyiye bozdum. Hayata bir kez geliyor insan. Böyle bir yerde yaşamak varken şehirde yıpranmak niye???
Akşam bardaktan boşalırcasına bir yağmur başladı. Odamızdan Foça'yı izledik. Yağmurla denizin buluşmasını. İşte o an anladım yazın bittiğini. Resmen vedaydı o yağmur bize. Ama yağmurda limanda yemek yemek de çok keyifliydi :) Denizden yeni çıkmış ahtapot, karides, kalamar...

Hiç yorum yok: