31 Ocak 2008 Perşembe

Her Ay Bir Değişiklik...


Efendim 2008 benim için önemli bir sene. 30'lu yaşların başlangıcı. Yani genç kızlık yıllarının bitişi, orta yaşa giriş filan falan. Doğa bugüne kadar benden yanaydı. Bugünden sonra alehime işlemeye başlayacak. Artık kendime, sağlıma daha çok özen göstermeliyim. Tabii sadece ben değil. Tüm sevgili arkadaşlarım için de geçerli bu söylediklerim. Çünkü hemen hepsiyle akranım. Kızlar size söylüyorum. 30'lu yaşlarda dolaşım sistemi tembelleşir, hücre değişimi yavaşlar, toksin birikimi artar. Vücudun fiziksel açıdan dorukta olduğu günler geride kalır. Azamî nabız düşer, düzenli antrenman yapılmadığı taktirde oksijen alım kapasiteleri de geriler. Öte yandan bu yaşlar nispeten genç sayılacak yaşlar. Eklemlerin hâlihazırda oldukları seviyedeki esnekliklerini korumak için 30’lu yaşlarda esneme çalışmalarına ağırlık vermek gerekiyor. Yani yiyip yiyip yatmak yok. Kaldırın popolarınızı...
Ocak ayına radikal bir karar alarak ve sigarayı bırakarak girdim. Ve sonuç müthiş. Azmin elinden bir şey kurtulmaz. Artık kendimi zehirlemek için para ödemiyorum. Darısı diğer dostlarımın başına.
Şubat ayına da esneme hareketleriyle gireceğim. Bundan sonra her gece düzenli olarak esneme egzersizleri yapacağım. Bu konuda Demet'in gönderdiği "Tibet'in Gençlik Pınarı" kitabının bana yardımcı olacağını düşünüyorum. Sonuçta spor da bir yaşam tarzı. her gün düzenli olarak yapmak gerekiyor.
Mart ayı için henüz bir hedef koymadım. Çünkü bir engeli aşmadan diğerini düşünmeyi sevmiyorum. Sigarayı bırakmaya uğraşırken, boğazını tutmak, üstüne de diyet yapmak bana göre değil. İnsan alışkanlıklarını kolay değiştiremiyor. Bu konuda Demet bir istisna. Onu taktir etmeden geçemeyeceğim. O da benim gibi sigarayı bıraktı, üstelik her gün spor ve diyet de yapıyor. Ayrıca Arda'yı da taktir ediyorum. "Ben de seninle birlikte sigarayı bırakacağım" dedi ve hiç zorlanmadan bıraktı. Üstelik benim gibi mızmızlanmadı da... Hadi kızlar darısı başınıza. Siz de artık kendiniz için bir şeyler yapın.

15 Ocak 2008 Salı

ANGUT



Birçoğunuz angutun bir kuş olduğunu biliyorsunuzdur. Peki hikayesini biliyor musunuz? Valla ben bilmiyordum. Okuyunca şaşırdım. Bakalım sizi de şaşırtabilecek miyim?

Herkesin (haksız bir şekilde) kullandığı bir ifadedir "Angut". Birisi bir salaklık yapınca, bi laftan anlamayınca, böle boş boş bakınca hemen "Angut musun" der günümüzün insanı. Angut'un aslında bir kuş olduğunu bilmeyen bir ton "Angut!" var ülkemizde.
Angut kuşu eşi öldüğü zaman (yanına o anda başka bir yırtıcı hayvan veya bir insan gelse dahi) gözlerini bir dakika bile eşinin ölüsünün üstünden ayırmadan kendi de ölene kadar onun baş ucunda bekler. İşte bu canlının yaptığı en büyük"Angut"luk budur. Ayrıca bu olay bütün Angut kuşları için geçerlidir, arada bir görülen birşey değildir. Çok ürkek bir hayvan olmalarına rağmen eşinin ölüsünün başında bekleyen Angut kuşuna elinizi uzatsanız dahi oradan kaçmaz. Hani derler ya "Angut gibi bakmasana lan" keşke herkes Angut gibi bakabilse değer verdiklerine. Bundan sonra bazılarına "Angut" demeden önce bir kere daha düşünün.. Bir "Angut" bile olamayan o kadar çok insan var ki artık günümüzde...

11 Ocak 2008 Cuma

ÇEKİM YASASI

Çekim yasasını hepiniz biliyorsunuz. Secret sağolsun herkese öğretti. Tekrar bahsetmeme gerek yok.
Ama şu güzel sözleri tekrar hatırlatmadan da geçemeyeceğim. Bunları biliyor olabiliriz ama çoğu zaman uygulamayı unutuyoruz.

NE İSTERSENİZ YAPABİLİR YA DA SAHİP OLABİLİRSİNİZ.
Bob Proctor-Filozof
NEYİ SEÇERSEK ONA SAHİP OLABİLİRİZ, SEÇİMİMİZ NE KADAR BÜYÜK OLURSA OLSUN.
Dr. Joe Vitale-Metafizikçi
YAŞAM BOYU KENDİ EVRENİNİZİ KENDİNİZ YARATIRSINIZ.
Winston Churchill
MERDİVENİN TÜMÜNÜ GÖRMENİZ GEREKMEZ, İLK ADIMI ATIN YETER.
Martin Luther King
YAŞADIKLARINIZ, DÜŞÜNDÜKLERİNİZİN SONUCUDUR.
Buddha
HAYAL ETMEK HER ŞEYDİR. O GELECEKTE YAŞANACAKLARIN ÖN GÖSTERİMİDİR. Albert Einstein
KENDİ KENDİNİZİN ÇARESİSİNİZ!
John Gray-Psikolog
NEYE DİRENÇ GÖSTERİRSENİZ VARLIĞINI SÜRDÜRÜR!
Carl Jung

9 Ocak 2008 Çarşamba

BUNLARI YEMEYİN!


Şimdi 2008 yılına sigarayı bırakarak sağlıklı bir başlangıç yaptım. Sadece bu kadar da değil, meyve ve sebze ağırlıklı beslenmek için her gün işe havuç, muz, mandalina vb. şeyler götürmeye de başladım. Aman ne güzel insanlar sigara-kahve içiyor, ben de havuç kemiriyorum. Mutluluğum sonsuz. Neyse asıl konu bu değil. Asıl konu benim gibi pis boğazları üzecek bir konu. Bugün bir mail aldım. Piyasada satılan ve insan sağlığını ciddi şekilde tehtit eden gıdalarla ilgili. Hacettepe Üniversitesi bir araştırma yapmış. Araştırma sonuçlarına göre hazır gıdalarda bulunan bazı katkı maddeleri kanserojen oldukları için çok tehlikeliymiş.
Özellikle şu gıdaları lütfen tüketmeyin ki dünyaya kazık çakalım :)
E330 - ÜLKER LÜKS GOFRET, MEYSU, KNOR DOMATES ÇORBASI, TÜM TENEKE KONSERVE TURŞULAR, 7UP, SCHWEPPES, JELİBON, TAMEK YAPRAK SARMA, PİYALE HAZIR ÇORBA, OLİPS
E250 - TÜM SALAMLAR
E300 - FANTA PORTAKAL, CINOMEL (Bu ne ki?)
E320 - ETİ PUFY, KNORR İŞKEMBE ÇORBA
E223 - ÜLKER HAYLAYF; ALBENİ
E322 - ÜLKER ÇOKOKREM
Bu listede beni en çok üzen fotodan da anlayacağınız üzere Jelibon oldu. Hastayım ben onun çocukluktan beri. Acaba Haribo liste dışı mı? Hemen araştırmalıyım.