31 Ağustos 2007 Cuma

4 KAFADAR KALDIK 3 KAFADAR

Sene: 1997...

Yer: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dramaturji Bölümü...

İnsanlar daha dramaturjinin ne demek olduğunu bile bilmezken, biz yetenek sınavıyla girdiğimiz bölümde Lessing, Meyerhold, Aristoteles vs okuyoruz. Dördümüzün de ortak noktası tiyatro. Okuyoruz, izliyoruz, tartışıyoruz... Yeri geldi mi birlikte ödev hazırlıyoruz... Ama hayat sadece derslerle geçer mi, hele de 20'li yaşlarının başlarındaysan. İlişkiler, aşklar, ayrılıklar... Anlatacak, paylaşacak o kadar çok şey var ki. Biz de anlattık saatlerce, günlerce, aylarca, yıllarca... O kadar çok şey paylaştık ki. Birbirimizin hayatının bir parçası olduk. Ayrılmaz bir parçası. İnsanlar geldi geçti. Olaylar yaşandı bitti. Evler tutuldu. İsteme kahveleri pişildi. Gelinlikler seçildi. Kınalar yakıldı. Düğünler yapıldı. Kafalar çekildi. Hayaller kuruldu...

Sene 2007...

Yer: Ortaköy Beltaş Cafe

Aradan koca bir 10 yıl geçmiş. Dört kafadar ne güzel günler yaşamışız birlikte... Ama içimizden biri yüreğinin götürdüğü yere, taaa Hamburg'a gidiyor. Veda zamanı geldi çattı. Söyleyecek çok bir şey yok. İnşallah ÇOK MUTLU OLUSUN TEMETCİĞİM...

27 Ağustos 2007 Pazartesi

RATATOUILLE




Hafta sonu sevimli fare Ramy'nin maceralarını seyretmek için Ratatouille filmine gittik. Kaç zamandır bu filmi bekliyordum. Türkiye'ye biraz geç geldi. Herhalde yazın kimse sinemaya gitmez diye düşündüler. Neyse filme bayıldım. Beklediğim kadar varmış. Pixar bu işi çok iyi yapıyor. Kayıp Balık Nemo ve Sevimli Canavarlar benim favorilerim. Nasıl bu kadar güzel çiziyorlar aklım almıyor. Animasyon işini bitirmiş bunlar. Şimdiki çocuklar çok şanslı. Bizim zamanımızda nerde böyle filmler. Sinemada çocuklar için pek bir şey olmazdı. O yıllara ait hatırladığım tek bir film var: E.T. O zamanlar daha ilkokula bile gitmiyordum. Babam Osmanbey'deki Site Sineması'na götürmüştü beni. O kadar çok sevmiştim ki. Sonra birkaç kez daha götürmek zorunda kaldı. Başka da hatırladığım film yok. TRT'de oynayan çizgi filmler dışında. Ayıla bayıla seyrettiğim tüm animasyonları 20 yaşından sonra seyrettim. Buz Devri bunlar arasındaki favorim. Üstüne tanımam. Ama Ratatouille de kaçırılmayacak bir film. En kısa zamanda DVD'sini de alıp arşivime koyacağım. Ayrıca oyuncağını gören olursa bana haber versin. Almak istiyorum.


23 Ağustos 2007 Perşembe

ESTETİK YAPTIRDIM

Burnuma estetik yaptırdım. Nasıl olmuş :)
Doktor biraz fazla küçültmüş değil mi?
HER ŞEYİN DOĞALI GÜZEL ESTETİĞE KARŞIYIM!!!

ANDY WARHOL


Andy Warhol "Bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak" demişti.
Hadi ama bekliyorum benim 15 dakikalığına ünlü olma sıram ne zaman gelecek?

20 Ağustos 2007 Pazartesi

ANTALYA YAZ AYLARINDA ÇEKİLMEZ

Geçen yaz Antalya Side'de tatil yaptıktan sonra bir daha Temmuz ve Ağustos aylarında buralara gitmemeye yemin etmiştim. Ama hafta sonu iş için yolum yine Antalya'ya düştü. Bu sefer rota Belek'teki Maritim Pine Beach Resort'tu. Hava Antalya standartlarına göre çok sıcak olmadığı halde, o kadar çok nem vardı ki. Hava değil buhar soluyorduk. Neyse tipik bir Yengeç burcu olarak iki arada bir derede, onca koşuşturma içinde kendimi denize attım. Aman Tanrım o da ne, girdiğim deniz miydi yoksa manikür suyu mu? Nasıl sıcak, nasıl keyifsiz, bu kadar olur. Rengi mavi değil yeşil, sözüm ona mavi bayraklı ama bence yeşil bayrak ona daha çok yakışır :) Bir de bulanık ki dibini görmek bir yana kendini göremiyorsun içinde. Neyse kısa bir yüzüşten sonra kendimi havuza attım. En azından onun rengi mavi. Aman aman bu da ne. Getir içinde çay demle. O kadar ısınmış ki jakuzi kıvamına gelmiş. Serinlemek bir yana benim gibi akşam saatlerinde girenler için ısınma vesilesi. Kıssadan hisse sakın bu aylarda Antalya'ya gitmeyin. Ege'nin gözünü seveyim.

16 Ağustos 2007 Perşembe

CECILE ÇEKİMLERİ

Geçen hafta Cecile'in 2007-2008 Sonbahar-Kış Koleksiyonu'nun çekimlerini tamamladık. Estonyalı 18 yaşında bir manken hepimize saçımızı başımızı yoldurdu. Sanmayın ki kapristen filan. Tamamıyla güzelliğiyle. 1.80'nin üstünde boy, Allah vergisi duru bir güzellik. Valla tek kelimeyle kusursuzdu. Yanında hepimiz kendimizi çirkin ördek yavruları gibi hissettik. Neyse ben eksik kalırmıyım. O güzelse ben de güzelim dedim. Kamera karşısına geçtim :)

2 Ağustos 2007 Perşembe

CATMANIA


Sonunda hastalığıma teşhis kondu:
Catmania - Kedi Manyaklığı :)
Bu hastalığın belirtileri:
    • Kedi görünce dayanamamak
    • Sürekli kedilerden bahsetmek
    • Üstünde kedi olan her objeyi satın almak
    • Gördüğü tüm kedileri ellemek
    • Dünyanın en güzel hayvanının kedi olduğunu düşünmek
    • Kedi fotoğrafları toplamak
    • Kedilerle kedice konuşmaya çalışmak
    • Kendini kedilerin koruyucu meleği zannetmek