Aşkın 40 kuralını yavaş yavaş sindire sindire okurken, çantamda sürekli taşıdığım defterimden bir sayfa düştü kucağıma. Unutmamak için not almışım bir zamanlar, arada bakıp hatırlamak için.
Okuduğum ve sevdiğim şeyleri, not düşüyorum bir yerlere tekrar tekrar okumak, unutmamak için. Ama orda burda defterler, kağıtlar filan derken, yine yıllar içinde her şey bir köşede kaybolup gidiyor. Bu yüzden defterimden düşen notumu buraya da not düşeyim de kaybolup gitmesin.
Tüketicinin dikkatini çekecek şeyleri şöyle sıralamış DAVID REIS:
1) Olağan olmayan, ender, nadir görülen (UNUSUAL)
2) Ahlaksız, terbiyesiz, şok edici (OUTRAGEOUS)
3) Tabular, yasaklar (TABOO)
4) Komik, neşeli, şamata şeyler (HILARIOUS)
5) Dikkate değer (REMARKABLE)
6) Gizemli, esrarlı şeyler (SECRET)
Türkiye için ne kadar geçerli bu kurallar tartışılır. İnsanların cesareti yok çoğu şeyi yapmaya. Tepkiyle karşılaşmaktan, çok sivri olmaktan korkuyor markalar. Ne de olsa Türkiye'nin değer yargıları yurt dışındakilerden çok daha farklı. Böyle olunca sığ sularda yüzüyoruz çoğu zaman. Bu ayıp, bu tabu, bu yasak derken daha tüketicinin karşısına çıkmadan eliyoruz çoğu fikri. Bu yüzden de komik, neşeli ve şamata şeyler yapmak en çok tercih edilen yöntem ülkemizde. Diğerlerini yapabilenlerin önünde saygıyla eğiliyorum. Ama mesela AIDS'i anlatmak için şunu yapabilir misin ülkemizde?
Zannetmiyorum. Piktogram bile olsa cinselliğe tahümmülümüz yok bizim.Ya da böyle bir prezervatif reklamı yapabilir misin İstanbul'un sokaklarında. Haşaaaa!!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder