Sene: 1997...
Yer: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dramaturji Bölümü...
İnsanlar daha dramaturjinin ne demek olduğunu bile bilmezken, biz yetenek sınavıyla girdiğimiz bölümde Lessing, Meyerhold, Aristoteles vs okuyoruz. Dördümüzün de ortak noktası tiyatro. Okuyoruz, izliyoruz, tartışıyoruz... Yeri geldi mi birlikte ödev hazırlıyoruz... Ama hayat sadece derslerle geçer mi, hele de 20'li yaşlarının başlarındaysan. İlişkiler, aşklar, ayrılıklar... Anlatacak, paylaşacak o kadar çok şey var ki. Biz de anlattık saatlerce, günlerce, aylarca, yıllarca... O kadar çok şey paylaştık ki. Birbirimizin hayatının bir parçası olduk. Ayrılmaz bir parçası. İnsanlar geldi geçti. Olaylar yaşandı bitti. Evler tutuldu. İsteme kahveleri pişildi. Gelinlikler seçildi. Kınalar yakıldı. Düğünler yapıldı. Kafalar çekildi. Hayaller kuruldu...
Sene 2007...
Yer: Ortaköy Beltaş Cafe
Aradan koca bir 10 yıl geçmiş. Dört kafadar ne güzel günler yaşamışız birlikte... Ama içimizden biri yüreğinin götürdüğü yere, taaa Hamburg'a gidiyor. Veda zamanı geldi çattı. Söyleyecek çok bir şey yok. İnşallah ÇOK MUTLU OLUSUN TEMETCİĞİM...
1 yorum:
Ah be Zeyno'm :) Ne yaptin sen! gidisime 2 gun kala icim yandi bir kez daha. Sevdigime askima kavusuyorum ama dostlarimi, ailemi, kendim haric herseyi ulkemde birakiyorum tabi ki.
guzel anilarimi sirt cantama tikmayi unutmadim ama :) en cilgin, en guzel yilarimin -universite yillarimin- parcasi arkadasim, gidisim donussuz degil, GELECEGIM :)
TEMET
Yorum Gönder